Salı, Mart 27, 2012

Ozkan'in dogumgunu





Bugun canim kocamin dogumgunu.

Gecen sene bugun cok zor zamanlardi bizim icin.

Ama atlattik..

O zman Londradaydik simdi ise burdayiz. Hersey ne cabuk da degisiyor..

Oglumuz 1 yasinda,  2 ay sonra da kizimiz dogucak. Hayat bize ne cok armaganlar sunuyor aslinda. Bazen goremiyor iste insan..Sikintilar daha kolayina geliyor insanin. ASlinda en cok da benim degil mi?   :))

Ben inaniyorum bu dogumgunu senin icin de benim icin de en ozel dogumgunlerinden biri olucak. Cunku oglumuz ve ailelerimizle birlikte olucaz.

2012'nin uguruna da inaniyorum ben. Hersey daha iyi olucak inaniyorum.
Sadece biraz beklemek gerekiyor..

Iyi ki dogdun canim, bizim sana hediyemiz sevgimiz, saglimiz, oglumuz ve ailemiz...

Seni cok seviyoruz..

Doruk Dogan ve Banu Gul..




Ipekyol kampanyasi..

Hurriyet Aile'nin yaptigi bir kampanya bu. Eger siteye buradan giris yapip begendiginiz bir Ipekyol ayakkabiyi arkadaslarinizla paylasirsaniz begendiginiz ayakkabiya sahip olma sansiniz oluyor. Ben de Lacin sayesinde ogrendim ve firsati kacirmamak istedim. Ipekyol'u zaten cok severim ayakkabilari ve cantalari ile daha da guclu bu sezon bi bakin derim.
Bu da benim aktivasyon linkim : http://www.hurriyetaile.com/ipekyol/3a10


Paylasin ve ne kadar cok paylasirsak bu guzel ayakkabilardan birine sahip olma sansimiz o kadar artar.


 ben en cok bunu begendim :))

 

Pazar, Mart 25, 2012

ShoeTek'ten Beğendiklerim...

Bir blogcu arkadaşımın önerisi ile Shotek'ten çok cici ayakkabılar buldum. Pembe ayakkabı arayışım da son bulmuş oldu böylece... Shoetek'te adından da anlaşılacağı gibi tek fiyat oluyor. Kalitesine de kargo gelince bakıcaz.. Ama hala kalıplarda bizimkiler maalesef çok başarılı değiller. Yurt dışı biraz örnek alınmalı derim...
1801 FUŞYA NUBUK 11314 PUDRA RUGAN - FUŞYA FOSFOR11314 BEJ RUGAN - YEŞİL  FOSFOR1264 FUŞYA NUBUK1852 PUDRA RUGAN1450 7090 YEŞİL SÜET

Sıra 2 senedir aradığım fuşya cekette. Geçen sene hamileydim, Zara'da vardı fakat beden bulamamıştım . Bu sene ben yine hamileyim  :)) ama yok gerekirse terziye özel olarak diktiricem. Kumaş bulayım yeter ki!

Pencil (kalem) Hamile eteği..

Dikiş kursuna başladığımı daha önce de yazmıştım. İlk eteğimi diktim tamamladım. Kalıbı için Burda dergisi Şubat sayısına bakabilirsiniz.

Yandan büzgülü, belinde kalınca bir bel bandı olan süper rahat bir etek. Kumaş için tercihim siyah, kalın penye oldu. Etek kısmına ise yine Şubat Burda'sında olan kuş motofinden aplikeler yaptım. Dikişte profesyonel olmadığım için detayları ile anlatamayacağım maalesef ama gerçekten çok rahat ve tam bu mevsimde giyilebilecek bir etek oldu.

Fotoğrafları telefonla çektim ama en azından İnstagram kullandım.. :))


7 aylık oldum bu arada çok kocamanın :))

En son İstanbul seyahatimizden..

En son İstanbul'a gittiğimizde Nişantaşı'nda bir otelde kaldık. O civarda dolaştık ve akşam yemekten sonra City's AVM'ye uğradık. Hafta içi olduğu için epeyce sakindi. Anadolu'dan geliyoruz ya merak da ediyoruz, inşallah 1-2 ünlü kişi görürüz dedim Özkan' a. Futbolcu Hakan Ünsal'ı gördük :)) Üstünde gri bir takım elbise ile yemek katına doğru çıkıyordu. Tv'de göründüğünden daha minyondu. Şu 5 kilo meselesi çok doğru.
Yalnız ertesi gün bir spor programında yorum yapıyordu ki üstünde yine aynı takım elbise :))

Kızıma C&A'dan çok cici kıyafetler aldım. Hem de sadece tanesi 5TL'ye. Giyeceği günleri görmek için nasıl sabırsızlanıyorum anlatamam..

Bu tayt ve kazak annemin 8 mart dünya kadınlar günü hediyesi..






İstanbul'un dünyanın ennnn güzel şehri olduğuna bir kere daha karar verdim...






Nişantaşında'ki küçük bir pastanenin tezgahı, nasıl da davetkar...




Tekrar gitmek istıyorum...

Güzel bir pazar günü..

Güneşli bir pazar gününden herkese merhaba..

Ne erken ne geç sayılacak saatte uyanınca, uykumu almış olunca, güzel oğlum ve canım kocamın güzel kahkahalarıyla uyanınca, ee bir de üstüne anne ve babamla güzel bir kahvaltı yapınca benden iyisi yok diye düşünüyorum tabii ki. (Maşallah) Ve böyle başlayan günleri çok seviyorum..

Umarım herkesin günü iyi başlar ve de biter..

Bugün böyle canlı renklerde aksesuarlar kullandım..




İyi pazarlar...

Cumartesi, Mart 24, 2012

Yayın balığı..

Siz siz olun sakın yayın balığını fırında biraz sulu pişirmeyin! Güzelim yağlı balığınız jelleşir ve köpek balığı eti gibi birşey olur. Ben deniz ürünü çok severim ve çiğ balık , yosun da dahil herşeyi yiyebilirim. Ama dün akşam ki sonuç tam olarak hüsrandı. Tek kelimeyle iğrençti! Offf nimete böyle demek iyi değil ama burnumda hala sarımsak ve balık kokusu gitmiyor ki!!

Neyse daha fazla uzatmıycam sakın denemeyin. Yayın balığı yağlı olduğu için tavada ya da ızgara olur! Fırında sulu pişmez :))

Cumartesi, Mart 17, 2012

Yeni kumaslar..

Dikis kursuna baslayali yaklasik 1 ay kadar oluyor. Hafta ici hergun aslinda ama ben sadece haftada 3 gun katilabiliyorum. Bu donemki konumuz etek. Sinifta bayagi ilerlemis kisiler var. Her geldiklerinde baska birsey dikip, bir onceki diktiklerini uzerlerinde gorebiliyorum. Ben de acaba boyle olabilirmiyim diyorum. Dikis oncelikle sabir isi. Ben en unlu dikis ve moda blogger'i  LAcin Tenel'e hayranim. Cok becerikli bir hatun.
Gercekten kalipsiz birseyler dikmek oldukca zor. Kalip cikart, bickiyi yap ve uzerine oturt.. tabii oncelikle makinede duz bir yolda dikis dikmek bile benim icin ayrica zordu. Ama elim cabuk alisti. Git gide daha iyi oluyorum.

Istanbul'a gittigimde birbirinden guzel birsuru kumaslar aldim. Sirasiyla onlarla birseyler dikicem ve paylasicam insallah..





Aslinda Burda'nin subat sayisindaki hamile etegini diktim. Sadece kurs gunlerinde dikebiliyorum bu yuzden biraz uzun surdu. Resimleri cekince fotografliycam..

Oglumla keyifli bir gun gecirdik..

Canim oglum neredeyse 13.ayini bitiricek. Ben de 28 hafta 3 gunluk hamileyim. Gunlerimiz kosturmakla geciyor. 2 haftada bir Istanbul'a gidiyoruz, toplantiydi, alisveristi derken haftanin basini da sonunu da kacirir oldum. Sabah zaten gune 6:30'da basliyoruz ailecek. Ustumu degistirip sacimi soyle bir ensede toplayabildiysem iyiyim. Cunku cogu zaman 4 saatim pecmurde bir halde pijamalarla geciyor. Amaaan ben yine de mutluyum.
Gecen gun oglumla kendimize vakit ayirdik. Gun isigini de firsat bilip guzel ve bol isikli bir cekim gerceklestirdik.

Poz vermeyi de ogrenmeye basladi benim akilli oglum..

Bu cekimi yaparken birseyi farkettim; kuzguna bile yavrusu cok guzel gelirmis, hani kirpi yavrusunu pamugum diye severmis misali benim yavrum da bana cok guzel geldi. Masallah 41 kere yada en bucuklusundan..

Karar veremedim o kocaman gozler mi cok guzel yapan seni..



Yoksa bakislarinin masumlugu mu??

Bu bal ense mi daha tatli??

SImsIkI tutunan o tombul ellerin mi?..

Yoksa her daim islak agzin mi sut kokan?..

Citir cenen mi, yoksa 7,5 tane disin mi??..

Hala digil digil ve goool'den baska birsey demeyen tatli dilin mi??...

Sen benim yavrumsun, canimin icisin..Senin heryerini, herseyini cok seviyorum....

Perşembe, Mart 01, 2012

Kadına Şiddet ve şiddet haberleri



Bu sabah eşimle kahvemizi içerken  Fatih Portakal'ı izlemeye başladık. 3 tane ardı ardına kadın cinayeti haberi verdi. Sinirlendik kanalı değiştirdik. Bir başka haber kanalı farklı 2-3 adet koca cinneti,  kadın  cinayeti haberi..diğer kanalda da aynı.. Sabah haberlerinden vazgeçtik.

Ne oluyor bu topluma yahu? Bu kocaların derdi ne?

Peki bu cinayetlerden sadece birinin sebebi ne biliyormusunuz; Adamın karısının kardeşinin kendilerine borcu varmış ödememiş hala ve tartışmaya başladılar ve çekti vurdu karısını, yani 3 çocuğunun annesini böyle ..oktan bir sebep için öldürdü! Peki ya çocuklara ne olucak şimdi? Öksüz ve yetim kaldı 3 masum çocuk! İnanılır gibi değil.
Kocaların yıllarca sebebi bolca oldu Türkiye'de. Önce namus dendi, sonra işsizlik, töre dendi, kocaya karşı gelindi dendi vs.. vs.. Bitmek bilmiyor sebepler. Kadınları bu kadar kolayca öldürmek, silahları sıkı sıkı vermek, bıçaklamak.. bu gücü bu erkekler nerden alıyorlar? 80'lerde kezzaplamak asitle yakmak modaydı. Bergen o dönemin sembolü olmuştu bizim için.
Kadınları bu kadar kurbanlık koyun gibi kesip, biçip, yakıp öldürüyorlar bu güç nerden geliyor?
Ben söyleyeyim; Öncelikler devletin sistemi çok yavaş işliyor maalesef ve gerçek anlamda darp olmadan kanunlara göre hiç birşey yapılmıyor. Artık akrı koca meselesi olarak bakılmıyor ve karakollardan geri çevrilmiyorsunuz Allah'tan ama hala kanunlarımızda tam olarak oturmamış bir şeyler var.
Hanımlar bizlere çok iş düşüyor:
Biz kadınlar o öldüren erkekleri doğuran ve yetiştiren bizlerden bahsediyorum. Belki şu an bu yazıları okuyan bizlerden birinin çocukları ilerde herhangi bir suça karışacak ilerde ( Allah korusun) bilebilirmisiniz? Hayır! Kim melek gibi gülücükler saçan oğlunun yada kızının ilerde bir suçlu olabileceğini düşünebilir, hayali bile korkunç! Ama bu katiller bizim içimizden çıkıyor maalesef, uzaylılar göndermiyor bunları.
Geçen annem durakta beklerken bir annenin komşusu ile konuşmasına tanık olmuş. Korkun: Çocuk birşey yapmış,(çocuk 4-5 yaşlarında belli ki çünkü anne de çok genç) kadın çocuğun kafasına bardak fırlatmış ve kafa yarılmış! Durun bekleyin bitmedi daha: Görümcesi gelmiş o da kızmış çocuğa ve aynı yere vurmuşlar yarık kafa yine kanamaya başlamış. Kanayan kafaya kolonyayı basmış gerizekalı! Komşusu ağlamadı mı çocuk diye sormuş..  ''Heee ağladı ama ağladıkça bastım kolonyayı demiş kadın. Annem çok rahatsız oldum kızacaktım ama çok cahil olduğu belliydi kadının laftan anlamayacağı beni ve kesin tersler diye sustum ama ordan kalktım dedi. Şimdi çocuğun yaşadığı travmayı ve fiziksel olarak yaşadığı acıyı düşünün. Eliniz kesilince sadece su bile değse nasıl yanar. Kolonya yarık kafaya dökülüyor hatta boca ediliyor. Çocuk ağladıkça hem haladan hem anneden dayakları yiyor. Şimdi bu çocuktan düzgün bir birey çıkması mümkün mü? Bu olay çocuğun hafızasına belleğine kazındı. Sağlıksız bir birey sağlıklı bireyler yetiştirebilir mi?
Geçenlerde İzmit'te işlenen bu cinayet haberinde gözü yaşlı baba, karısını ve gelinini para için öldüren öz yeğeni için ''benim evladım gibiydi elimde büyüdü nasıl yapar böyle bir şeyi diye'' feryat ediyordu. Yüreğim burkuldu..

Biz kadınlara toplumda çok iş düşüyor hanımlar. Öncelikle kendimizi çok iyi yetiştiricez. Çok bilinçli olmamız gerekiyor,  ileriyi görmemiz ve kendimizi  çok iyi eğitmemiz gerekiyor. Sadece evde temizlik, yemek yap, günlere gidip, pembe dizi izlemek ile yaşam geçmez! Böyle yapıp çocuğunun iç dünyasına inmezsen, O'nu anlamaz, ihtiyaçlarını belirlemez ve kişiliğin oluştuğu 0-3 yaşlarda O'nu öylesine oluruna bırakırsan, Tv'de şiddet içeren programları öncelikle babayla sen izlersen hatta evde şiddetin ta kendisi bizzat yaşanıyor ve sen de kocamdır yapar, her evlilikte böyle şeyler olur canımmm, diye sessiz kalıyorsan, oğlum erkektir ne isterse yapar, kızım sen sus! sen bilmezsin sen anlamazsınlarla kızını oğluna ezdirirsen, çocuğunla yeteri kadar ilgilenmezsen, gerekli terbiyeyi ve ailevi disiplini vermezsen, babayla olan ilişkinde çocuğun yanında hiç bir mahremiyetiniz yoksa, her şeyi konuşup yapıyorsanız...maalesef ve kısacası çocuğun kendi halinde büyüyorsa ilerde böyle sonlar kaçınılmazdır.
Hiç birimiz ne olucağımızı bilemiyoruz gelecekte ama yine de düzgün bireyler yetiştirmek elimizde.
Devletimiz bu günlerde bu konunun üstüne çok düşüyor ve bu da çok önemli bir gelişme. Medya da bu anlamda olumlu destek verdi. Sanatçılar zaten yıllardır susmuyorlar. Ama hanımlar öncelikle bizler susmayalım..
Sevgili Dünyanın En mutlu Annesi bloğundaki bu yazısında son derece bilgilendirici bir yazı paylaşmış. Şiddete uğradığınızda nerelere başvuracağınızı harika yazmış. Lütfen siz de bir şeyler yapın. Her ülkenin kanunlarında açıklar var inanın. İnanın Avrupa 'da da  buradakine benzer şekilde sistem işliyor. Ama Türkiye'de de Avrupa'da da sistem inanın işliyor yeter ki siz yetkililere sesinizi duyurun.
Medya'ya da eleştirim oldu email attım hemen. Yeter ya insanlar feyz alıyor haberlerden. Anlayın artık! Siz bu haberleri verdikçe cinayetlerin ardı arkası kesilmiyor. Bir ara verin durun artık! Bizim medyamızda insanı galeyanı getirmeyi çok matah sanan bir zihniyet çalışıyor. Özellikle mi yapıyorlar anlayamadım! Ama bir haber çıktıktan 2 gün sonra o habere benzeyen bir başka haber çıkıyor nedense ve benim insanların feyz aldıklarına hiç şüphem yok maalesef! Oğlumuzun ve kendi ruh sağlımız için izlemiyoruz.

Bu bembeyaz karlı günde daha güzel bir konu bulmak isterdim aslında Türkmenistanlıların değimiyle 'kar için ''Nur yağıyor'' derler. Daha beyaz ve daha nurlu yazılar ile görüşmek dileğiyle..